Selamun aleyküm ağalar! Şuraya tek kelam döşemeyi özlemişim hakikaten. Yazmadım, yazamadım; sebebi de bi’ o kadar ilginç… Boşluk! O kadar çok boş vaktim oldu ki, nasıl doldursam da bir şeylerle uğraşsam diye düşünmekten hiçbir şey yapamadım. Bu sabah uyanıp Fatih’i uğurladıktan sonra ikinci part uyku için moda girmişken blog geldi aklıma. Konu bile çizmiştim kafamda fakat uyku hali, unuttum. Ben de size başka bir şey anlatmak istedim. 3 fikirdaş: Eda, Anıl ve Selin.
Bu arkadaşlarımla aynı fakültedeyiz. Gizliden gizliye aynı bölümdeyiz bile diyebilirim. Zira Konuşan Kitaplar’dan dolayı herkes beni Halkla İlişkiler öğrencisi sanıyormuş. Oysa ki emirdoan anlı şanlı Gazetecilik neferi!