Etiket: mutluluk

Mutsuz musun? Bana ne!

umursamazlikHayatımızda anlar, dakikalar, anılar gibi insanlar da  gelip geçiyor. Kimileri iz bırakıyor, kimileri yara. Kimileri kendilerini bırakıyor, kimileri sizi de alıp götürüyor. Hatırınızda oldukça sağlam izleri olanları tabi ki unutamazsınız. Ama onları unutmak lazım işte…

Acılar yaşayarak büyüyor içimizde. İz bırakanlardan ziyade, adı yara olan izi bırakanları unutursak işte o zaman on numara bir iş becermiş oluruz. Onlar zaten gitmiş, izlerini de alıp götürseler ya? Götüremiyorlarsa biz de izlerini gönderelim. Bizimle kalmalarında bir olay yok yani. Hayır kalırsa bir parça dahi olsa, onların izlerini taşıdığı için ya düşüneceğiz, ya göreceğiz. Hele ki kalbimizi parçalayacak türden bir şeyle karşılaşırsak… Şuan bile kötü oldum, anlatmayayım!

Bir tek dileğim var; mutlu ol yeter be!

mutluluk-askMutluluk kavramı komplike bir şey. Mutlu olmak da aynı şekilde. Aslında kendi elimizde ama farkındalık da gerek biraz. Sen kendini şartlandırırsan mutlu olmamaya, istediğin fırsatını önüne serseler gram etkilenmezsin; bırak kendini mutlu etme çabalarını… Malumunuz İsviçreli bilim adamları her şeye bir şey diyorlar; bu konu hakkında ne demişlerdir bilmiyorum ama çikolatadır, adrenalindir, müziktir hep mutluluk kaynağıymış. Asıl mutluluk insanın kendisi arkadaş. Kendini sevmesi, mutlu etmek istemesi, değer vermesi. En basiti ise, başkalarının mutluluğuyla mutlu olması…

Ben bazen kendimi kendi çabalarımla mutlu edemiyorsam başkalarının mutluluğunu paylaşırım. Tabi onların mutluluğunu sömürürcesine değil, onları mutlu ederek kazandıkları mutluluğu paylaşarak, yaşayarak.

Neticesi aynı hepimizin…

deep-oceanNe yaparsak yapalım, ne için çabalarsak çabalayalım hepimizin neticesi aynı. Hayat koşuşturmacasında beyaz kefen, musalla taşı ve kara toprağa sarılı bedenimiz… Özlü sözler hep bilindik olaylar üzerine düşünülerek söylenen şeyler, bu durum için de var bi’ tane. “Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya konur.” diye. Bi’ gün yine dizi izlerken farklı bir çeşidine rastladım; “Oyun bitince kral da kuklası da aynı kutuya girer.” idi. Neticesi aynı yol yine.

İslam dininde Hac ibadeti 5 şarttan biri bilirsiniz. Aslında orada ihrama girmek ve Arafat’ta durmak bir nevi bu eşitliği ve hepimizin neticesinde gideceği yerin ve alacağı halin aynı olduğunu göstermek. Herkes kefen gibi beyazlar içerisinde, mahşer günü gibi kalabalık. Ne farkın var yanındakinden? Yanında sanatçı veya politik bir devlet büyüğü de olabilir. Seninle şuan olduğu gibi o zaman da aynı durumda, eşit. Neticelerimiz aynı…