Yalan söyleme bana…
Selamun aleyküm! Aleyküm selam demişsinizdir inşallah, ayıp yahu Allah’ın selamını verdik. N’aaabıyonuz? Ben karışık. O değil de şey, ben mezun oldum biraz. İzmir’deki zahmetli üniversite öğrencilik hayatım son buldu. Bursa’ya döndüm. Özüme sözüme döndüm, doğruyu yanlışı gördüm; aslan gibi geri döndüm! Son yazının üzerinden aşağı yukarı 2 ay geçmiş. Son yazı dediğim de şu kafamdan geçenleri yazdığım yazı. O kadar çok şey birikti ki… Arka arkaya eklesem hepsini buradan köye yol olur misali. Anlatabilecek miyim ondan da emin değilim ya; neyse…
Yalan kötü azizim. İyi değil; kötü, çirkin bir şey. Söylemeye mecbur kalmayı geç, söylemeyi tercih etmek çok korkunç. En kötüsü de söylenen tarafın kandırıldığını bilmesi. Hani öyle güvenir ya kendine ip cambazı, yalan söyler sana. Ama sen gerçeği biliyorsundur… Tokat gibi vurur yüzüne ihanet. Sebebini ararsın. Bulamazsın da. Athena da ne güzel demiş “yalan söyleme bana, gözlerin anlatıyor her şeyi” diye. Hatta eklemiş “halin ele verir anlamazsın”…
Değer veriyorsunuz birine. Sebepsiz yere hem de. Karşılık da beklemiyorsunuz. Çünkü olağanı bu. Ama geri dönen ne oldu? Tombul taslak… Kötü bir amaç da yok ki. Sevgi lan bu. Sevginin kötüsü olmaz ki. Bir insan sevgiye cevaben nasıl kötülükle karşılık verebilir? Kötülük dediğim de bile isteye değil çoğu zaman. Sevgisizlik. Sevgiye, ilgiye, gösterilen değere karşılık veremiyor. Verememekle kalmayıp üzerine ters de davranıyor. Al sana kötülük.
Karşınızdaki insan. Size göre saf, az kurnaz falan olabilir. Ama aptal değildir hiç kimse. Kandırmayın Fenerbahçelileri… “Allah kimseyi boşuna sokmaz hayatına. İyiyse hediyen, kötüyse de tecrüben olur.” demişler. İmkanınız olduğu sürece hediye olun birilerinin hayatına. İmkan dahilinde değil bu gerçi. İnsaniyetinizi koruduğunuz sürece zaten hayatına girdiğiniz insanlara hediye olursunuz. Tecrübeler hep kötü anılır. Kötü olmayın. Kendinize kötülüğü yakıştırmayın…
Kalbimizde kırılacak yer kalmadı diye düşünürken her defasında bir şey buluyorsunuz. Hayır bunun için özel çaba da sarf etmiyorsunuz, içim ona yanıyor en çok. Safi zarar olmayın göynümüze. Ne diyelim, Allah daima sonumuzu hayırlı etsin.
P.s: Aşk sayenizde nefrete çok yakın. Ama biz o kötülerden olmayacağız!
Mustafa CAMBAZ
Merak ettim bi okuyayım dedim de sen baya iyi yazmışsın yahu harbi gazeteci olmuşsun bence 😀
Emir Doğan
Estağfurullah usta, eyvallah. 😀 Karalamaya çalışıyoruz fırsat buldukça 🙂