Bakıyorum da buralar hala dutluk. Bi’ türlü değerlendiremedim tam manasıyla. Ama faili belli zaten; ilgisizliğim. Yazmayı o kadar seviyorken nasıl oldu da bi’ çırpıda anlamadan bıraktım bilmiyorum. Hayır, beni yazmaya iten temel sebepleri eskiden beni okuyanlar hatırlayacaktır. O sebeplere sahip olduğum halde yazmamış olmak da işin asıl can sıkıcı boyutu. Neyse; özlediğim yere, özlediğim şeye güzel bir geri dönüş yapayım dedim. Bu çorak olmayan arazileri de yeşillendirelim tekrardan. Çekin sandalyeyi hele bi’, eee n’apıyorsunuz?

Aslında bu yazıyı ben geçen yıl yazmıştım. 16 Temmuz 2022’de. Yani en azından yazmaya başlamıştım. Ancak ne olduysa, girizgahtaki gibi anlamadan bıraktım yazıyı ve öylece kaldı. Yalnız işin garibi, yazının o günkü taslak haline yaptığım girişi birazdan göreceksiniz; ben hala aynıyım. Sadece bu sefer sebepler farklı… Lafı uzattım, anlatayım artık.