yasak-erkeklerYazıya affınıza sığınarak başlıyorum. Devam etmekte olan, içinde görevli olarak bulunduğum sosyal sorumluluk projemiz ve 2 haftalık vize maratonu sebebiyle 2 hafta kadar boşladım burayı. Yazmak istediklerimi blog yerine ‘miniblog’ olan twitter‘da yazmayı tercih ettim; ki öylesi daha kolay ve rahat oldu o kargaşanın içindeyken…

Benim evin salonunda tam çaprazda duran ve tüm salonu çok iyi şekilde gören bi’ ikili koltuk var. Biraz eski ama keyfi çok gıcır. Yatsan kalkamazsın, o derece. O koltuğun bir başka değeri de ‘fikriyat’ meselesi bizde. Klasiktir, Cemo kafasına estikçe çıkar bana gelir. Gelmeden önce maksimum 5 saniye sürecek bir telefon görüşmesi yapılır, sonra oturulur o koltuğa konuşulur, dertleşilir, televizyon izlenir falan. İşte yine bu akşam bir şeyler konuşurken konu konuyu açtı, muhabbet başlıktaki ana düşünceye geldi. Bir erkek bir kadının kalbindeyse o erkek çok değerli imiş!