Etiket: ihanet

Hata yapmak mı, hata yapmaktan korkmak mı?

tumblr_m9zo5fTcFt1rwx3apBu yazın popüler şarkısı gibi gözükse de, aslında tam olarak beni anlatıyor ‘İltimas’… Hayatımı yaşadığım şu ana kadar anlatacak olursam; genel hatlarıyla kendime saygım olmayan bir hayat yaşadım diyebilirim. Çünkü hep karşımdaki insanı düşündüm. Hala da düşünürüm. Onun iyiliğine, mutluluğuna çabalarım. Kısacası bu kısıtlı dünya zamanımda başkaları için uğraşan biriyim; biriydim. Leyla ile Mecnun’un meşhur repliğini hatırlarsak silktim kendimi. Artık kendimi düşünmeye başladım. Tabi bencil olmadan…

Eskiden olsa kalbim kırılsa dahi inerdi yelkenlerim suya. Çabuk yumuşardım. Çok değer verirdim çünkü. Bu yüzdendir ki en büyük hatam insanlardan benim onlara davrandığım gibi davranmalarını beklemek… Erkek arkadaşı için en yakın arkadaşını, hem de benim için babamdan sonra gelen ilk erkeksin dediği, adamı itin tenasül uzvuna sokup çıkartan dost bildiklerimiz, ilgi bulunca kıçı başı ayrı oynayan ama kendince ağır başlı olan sevgi pıtırcıklarımız ve daha nicesi… Böylelerine hep iltimas gösterdim. Ama dur dedim kendime. Yapma artık…

Bencillik mi? Ooo aldın bir dal!

bencillik-ve-mutlulukHer zaman mutlu olacağız diye bir kaide yok. Mutluluğumuzu biz sağlıyorsak kendimize, mutsuzluğu da yine biz sağlarız elbet. Hatta kendimize mutsuzluk yaşatmayı en iyi biz biliriz! Ama işte bardağın dolu tarafından bakarsak bu mutsuzlukların sebebi hep başka insanlar oluyor. Klasmanları bencillik olan insanlar.

Bencil insanlar duygu sömürürler. Kan emerler. Mutluluk içerler. Hazımsızlık yapmaz tabi bünye, mutlu edenin de bi’ güzel ağzına sıçarlar, sefaları olsun! Olsun, biz mutlu insanlarız ya illa bir yerden mutlu olma formülü uydurur sıyrılırız kötü durumdan değil mi? Değil! Artık değil. Fırsat vermemek lazım. Gerçi bunların fırsata bile ihtiyacı yok, sadece yakınlarında olmanız yeterli. Çünkü gözleri kör ve hiçbir zaman düşünceli hareket edemiyorlar…

Küstün mü sen canım benim?

aska-kusmekGün geçmiyor ki ben yine bir yazı yazmak istemeyeyim, yazmayayım… Yine dizi izlerken geldi aklıma. Yine konuşacağız aşk, erkekler ve kadınlar üzerine. Her zamanki gibi aşk görünce saçmalayıp gö*ü başı dağıtıyoruz işte. Şaşırmıyoruz buna tabi ki…

Bugün bir şey okumuştum. Kalp beynin önüne geçiyor ibaresi dikkatimi çekti. Öyle değil mi sizce de? Yani bi’ yerden sonra onunla düşünmeye başlıyorsun. Onun kararları doğrultusunda hareket ediyorsun. Vicdanınla ve duygularınla yönetiyorsun kendini, öyle çözümlüyorsun her işini. Yaptıkların doğru mu yanlış mı orası büyük tartışma meselesi olur. Doğru olan senin kalbindeki, içindeki ferahlıktır aslında. Yanlışın azabını deden değil sen çekeceksin değil mi? Başını o yastığa koyduğunda düşünecek tek şeyinin saydığın koyunlar olmasını istiyorsan vicdanını her daim rahat tut kardeşim…