Etiket: gerçek aşk

Kaynak-mesaj-alıcı paradoksu

Selamun aleyküm ihtiyarlar. N’aaaber? Ramazan geldi, biraz durağan bende işler. İşler dediğim hem şu sigortalı-maaşlı olan hem de yaşamsal döngü. Gece 12-1 sularında uyuyup sahura kalkıyorum. 2 saat mis gibi uyku çekmeme rağmen, sahurda yatıp aldığım 6 saatlik uyku bana dengesizlik getiriyor. Gün boyu esniyorum. Hayır beni tanıyanlar bilir, ben daima esnerim ama onun şu an konumuzla hiç alakası yok…

E diğer işe gelecek olursak da magazin Ramazan ayında ne kadar hızlı olabilir ki dememiz yetiyor. İş demişken, geçen bi’ habere falan mı ne giderken yolda aklıma geldi birden. Ne geldi diye soruyorsun, biliyorum. Yaklaşın; anlatıyorum…

Ve beyin uzaklaşır…

kalp-beyin-loveDüşünüyoruz, o halde varız. Hatta insanız. Gerçi insan bedeninde olan herkes insan değil ya; fazla şaapmayalım o konuyu şimdi. Asıl mesele düşünce sistemimiz biraz da. Neremizle düşünüyoruz? Kaba etiyle düşünenlerin bol olduğu bir dünya zamanında yaşadığımız için alternatifimiz fazla. Bunlar saygı körü insanlar. Bir de gönül körleri var. Asıl meselemiz onlar. Beyinleri yerine kalpleriyle hareket ederler. Ayakları yerden kesilmiş, varlığını tamamen aşık olduğu veyahut kendisine ait hissettiği kişiye adamışlardır.

Öğrenemeyeceğimiz bağzı gerçekler var…

gercek-truthGeçen akşam bizim fakülteyi kazanan, yeni tanıştığım bi’ arkadaşımla muhabbet ediyordum. Yazılarımı beğendiğini sık sık dile getirirdi, Dilek. Nasıl bir ilham perin var senin demişti bana. Olmadığını hepimiz biliyoruz, yani ben öyle biliyorum. Sonra düşündüm, acaba var mı ya da var mıydı diye. Sanırım esin kaynağım var. İzlediğim diziden bir sahne ya da dinlediğim şarkıdan bir cümle beni harekete geçiriyor. Bugünkü hangisi mi? İşte bu şarkı. Mutlaka dinleyin… maNga’nın orijinal şarkısını zaten seviyordum, BeeGee’nin (Birol Giray) remixi de harika olmuş.

Gelelim bu seferki zırtapoz konumuza. Gerçekler. Cevapsız sorular ya şarkının adı, işte bazen bazı gerçekleri asla öğrenemeyeceğiz ve aklımızda birer cevapsız soru olarak kalacaklar. Zorlamaya gerek yok, olacağı olan zaten olur diyorum hep kendime. Ama emin olun, içimi de bi’ o kadar kemiriyorum sırf doğruyu bilebilmek için. Peki en büyük merak edilen ve henüz hepimizin cevabını bulamadığı soru; O doğruları, gerçekleri öğrenebilecek miyiz?

Pek bi’ realistim!

agac-daliBirazdan okuyacağınız satırları yazarken pek bi’ hüzün doluydum. Birisi üzülüyordu, ben ise ona kat be kat üzülüyordum. Ona güzel şeyler söylemem gerekliydi. Aslında gereklilik değil belki de, içimden öyle geliyordu. Söylemek istiyordum. Dokundum kalbime. Konuş! dedim. Aktı sözcükler parmaklarıma, oradan da göynüne onun…

Realist olma sebebim ise, şu gördüğünüz gayet parlak renkteki fotoğraf ile konunun içeriğinin uyuşması… Bir yandan da gerçekleri görmem. Her ne kadar ben bunları düşünüp söylesem de, onun ruhunu ve yüreğini okşasam da, bana iyi geceler mesajımdan sonra “Sana da” diyebiliyor sadece. Biliyorum bunu. O öyle…

Kadın dediğin nedir?

Geçen gece can sıkıntısına çok sevdiğim bir kız arkadaşımla mesajlaşıyordum. Felsefe ve Edebiyat sevmeyen, bir de sınavlarda yapamayan birine göre oldukça iyi yazdığımın bir kez daha farkına vardım. Bakalım ne yazmışım…