Etiket: erkek

Komplike sevdalar bizi yaralar…

yalnizlikHer ihtiyarın ya da bize göre ihtiyar sayılabilecek yaştaki adamların çok sağlam klişe olan bir lafı vardır: “kadınları anlayamazsın evlat”. Niye? Aslında haklı gibi. Bir dakika, hazır siz de buradayken size de soralım, niye sizi anlayamıyoruz biz bacım? Nedir sizin derdiniz? Mazoşist olsanız, zararınız kendinize olur. Hayır, zaten sizi köpek gibi seven adamcağızları üzerek asıl zararı kendinize yapıyorsunuz da, o insanları harap etmekten de geri kalmıyorsunuz. Biz severiz arkadaş! Yeri gelir tam şarjın bitecekken girdiğin kafede şarj cihazını takabileceğin  priz yanı masayı sevdiğin gibi severiz; dönerin son lokmasına denk olarak biten ayranı sevdiğin gibi severiz. Biz çok severiz, fena severiz, en çok biz severiz. Ama siz anlamazsınız işte. Komplike sevdalar bizi yaralar sosyete kızı…

Bekleyecek bir şeyi olmamaktır zor olan…

unutmakMerhaba arkadaş! 28 Ocak’tan bu yana hiç kelam etmedim burada, biliyorum. Büyük ayıptı bu hem size hem kendime. Ancak güçlü sebeplerim de var elbet… Valide hanımın ufak bir ameliyatından mütevellit, tatilde evin yükü bir nevi 3 adama yüklendi. Temizlik yaptım la hep. Bir yandan da aktif grafik tasarım işlerime devam ediyordum. Malum, bizim şirketin organizasyonları Şubat ve Mart aylarında çok yoğun oldu; sabahlara kadar afiş tasarlamaktan ciğerim soldu! Tabi burayı da aksatmadım. Bir iç mimar edasıyla siteyi baştan aşağı değiştirdim paşam! Artık daha bir janjanlı oldu.

Ne yazmak konusunda düşünürken aklıma birden masaüstüne arşivlediğim resimler geldi. Genelde dizi repliklerinden oluşan ya da dizi karakterlerinin sözlerinin yazdığı resimler. Yürüyelim bakalım, nereye kadar gideceğiz…

Mutsuz musun? Bana ne!

umursamazlikHayatımızda anlar, dakikalar, anılar gibi insanlar da  gelip geçiyor. Kimileri iz bırakıyor, kimileri yara. Kimileri kendilerini bırakıyor, kimileri sizi de alıp götürüyor. Hatırınızda oldukça sağlam izleri olanları tabi ki unutamazsınız. Ama onları unutmak lazım işte…

Acılar yaşayarak büyüyor içimizde. İz bırakanlardan ziyade, adı yara olan izi bırakanları unutursak işte o zaman on numara bir iş becermiş oluruz. Onlar zaten gitmiş, izlerini de alıp götürseler ya? Götüremiyorlarsa biz de izlerini gönderelim. Bizimle kalmalarında bir olay yok yani. Hayır kalırsa bir parça dahi olsa, onların izlerini taşıdığı için ya düşüneceğiz, ya göreceğiz. Hele ki kalbimizi parçalayacak türden bir şeyle karşılaşırsak… Şuan bile kötü oldum, anlatmayayım!

Beklersen gelmez…

kalp-kitapVelhasıl, yalnızız kardeşim…” Bu söz, karşısında kelimelerimin kifayetsiz kaldığı canımın içi Hasene’ye ait. Kızla o kadar güzel konuşuyorum ki, istemese de iyi şeyler dedirtiyor bana. Hak ediyor da. Öyle şeyler söylüyor ki… Ya içimi okuyor, ya içimi eritiyor… 🙂

Futbol bilgisine aşık olduğum, yazdıklarının beni tavladığı bir dünyada yaşıyoruz arkadaşlar. Pazar günü konuşuyorduk yine, çok özledikten sonra uzaktaaan uzağa sohbet ederek hasret gideriyorduk. Shangai’da şuan, dile kolay. İşte bi’ yandan da ben uyurken döktürdüğü sözlere göz gezdiriyordum. Siz söyleyin bana, bir insan evladı bu denli mi dem vurur gerçeklerden? Böyle mi tam isabet atış yapar feleğin sillesine?

Sevmek kolay, ya sevileni bulmak?

sevmek-sevilmekSevmek kolay dememek lazım aslında. O kadar zor bir şey ki. Düşünün, insan kimi zaman kendisini bile sevemiyorken bir başka canı, bir başka kanı, bir başka düşünceyi sevecek. Akıl alır şey değil! Ama işte sevgi ya da aşk girince araya akıl makıl kalmıyor insanda. Tek bir görüş bile yetiyor bazen.

Her şeyden ziyade, sevmek size de bağlı. Karakteristik özellikleriniz olsun, manteliteniz olsun, düşünceleriniz olsun hep kriter yani. Bir de nasıl seveceğiniz var. Şiddeti var. Tek sevmek de yetmiyor ki. Katmeri olacak illa. Hadi sevebiliyoruz diyelim. Göynünün son demlerine kadar, iliklerine işlercesine. Peki sevileni nasıl bulacağız?

Kıymet bilmez nadide varlıklar: Kızlar, kızlarımız…

kiymet-bilmez-kadinlarBazı kızlarımız “kadın dediğin eli belinde olur” lafını biraz ters anlamış olmalı ki; bir nesil böyle kadir kıymet bilmez, hoyrat bir biçimde yetişip, biz erkeklerin beynini bir fiil kemiriyor. Hayır başlıktaki tezat da dikkat çekiyor bu giriş cümlem ile. Şayet başlığı okurken tezatlığın farkına varamadıysan usul usul okumayı bırak sayın dinleyen. İnce işler bunlar. Aman diyeyim!

Nadide diyorum, en başta biyolojik sistem geliyor akıllara. Abi onlar olmadan biz hiçiz, bu böyle biline. Ama onlar da olduklarında vurmak yerine öldürüyorlar, yer yer süründürüyorlar. Öyle ki, 1 dediğine değil 1, 3 desen yaranamazsın. İstediğine he desen bile o istemediklerini de önüne sunmanı bekler. Hatta az önce çok sevdiğim bi’ arkadaşımın, taze meslektaşımın tweetine denk geldim; “yok sağ ol desem bile ısrar etmen gerekir” vari bir cümleydi yazdığı. Şimdi erkeği düşünsek o da “ısrar etsem çantayı kafama geçirir herhalde” diye düşünüyor olur. Çünkü ısrar etse suç, etmese yine suç. Yalan demeyin kızlar içinizden. Köftehorlar sizi. İlgi sizin temel ihtiyacınız. Şımartılacaksınız falan. Ama şirazeyi kaçırmayın be…