sadri-alisik-bu-da-mi-gol-degilSelam ihtiyar. Biliyorum, fazla yazmıyorum bu aralar. Malum final haftası ve sömestr tatil telaşı girdi araya. Aksattım epey ama haklı sebepler işte. Kahrolsun bağzı finaller, n’aparsın! İşte yine aynı, karavanaya kurşun atıyoruz. Allah daha da düşürmesin. Zat-ı muhterem konu derin epey. Müzik açıyor kafamı, döküyor parmaklar gerekenleri ince ince…

Hayatta karşımıza çıkan her şey bir şans gibi. Birini kaçırdık mı ister 3 saniye geçsin, ister 3 yıl; ama bir tanesi daha geliyor sanki karşımıza. Sabredip beklemek gerekir sanırım da işte o sabırdan bende yok be mirim. Bu sebeptendir her şansımda çok çabalayışım. Çok çabalamaktan da batışım. Öyle bir batış ki sorma gitsin! Çivileme atlasam bu hayat denizine öyle batamazdım. Rahatça, usul usul…

O ikinci şans gelse bile olmuyor lan. Hakikaten olmuyor. Yine ne yapsak ol-mu-yor! Peki niye her seferinde bir halt olmuyor? Her seferinde olmadığı için sorumlusu ya da sorunlusu biz miyiz? Ev sahibinin hiç mi suçu yok bu gönül hırsızlığında? Hadi geçtik orasını; niye her seferinde bir halt olmuyor? Biz yine de seviniyoruz bu sefer olacak diye. Niye olmuyor lan, niye?

Tamam, yine olmuyor ve yine biz düşüyoruz. Bu sefer de karşımıza tutunabileceğimiz, bir nebze de olsa güvenebileceğimiz dallar çıkıyor. Devamı da trajikomik. O dallar da kırılıyor usta! Güvenebileceğim diye düşündüğüm dallar da ben düşerken bir bir kırılıyor. Ben yine düşüyorum. Peki neden? Düşerken bir dal daha çıkıyor karşımıza. Yine seviniyoruz aynı çelimsiz dalı görünce ve her seferinde. Yoruldum ben, vallahi yoruldum…

P.s: Kimseyi kendinden çok sevme aga! Yeri gelir yalnız kaldığında sen bile yanında olamazsın benliğinin…