Ssselamun allleyküm! N’aaabıyonuz? Ben mesela bu satırları yazarken ofiste çalışıyorum. Daha doğrusu mesai saati içerisinde olduğum için çalışıyor görünüyorum. Malum Miraç Kandili, mübarek olsun, magazinsel mevzular dinlendiriliyor… İş falan erken bitince dedim unuttuğum bi’şey vardı, ona bi’ el atayım. Başlıktaki “1” konusu ise muamma ama enazından acemilik ve usta birliği olarak ayırsam bile 2 yazı çıkar ki bence çıkmalı. Biliyorsunuz beni, çok konuşan ama az yazan biriyim. Yazılarla sıkmayayım sizi…

Bu yazıyı 1 ay önce yazmış olsam biraz daha anlamlı olurdu da şu sıralar da bir yıldönümü geçmek üzere. 14 Nisan da yemin törenimizin 1. yıl dönümü. Acemiliğe başlayalı zaten oldu, ustaya adım atalı da 1. yılı dolduruyor. Zaman ne çabuk geçiyor be. Neyse…

16 Mart 2017 gecesi bir müddet havaya atılıp tutulduktan sonra uğurlandık Kastamonu’ya biliyorsunuz. -dık diyorum, Fatih abiyle, nam-ı diğer aslan devremle, aynı yere düştük ikimiz de; tesadüf… 17 Mart günü son gün teslim olduk acemi birliğine. Kastamonu Gölköy 5. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı. Her ilk burada. İlk içtima, ilk atış, ilk traş, ilk kamuflaj. Ama kebap acemi birliği geçirdik be. Gündüz eğitimlerin yarısı amfide geçerdi, Dağ 2 ve Fundamentals falan izlerdik. Genelde Jandarma Genel Komutanlığı’nın eğitici dizilerini izletirlerdi ama o sıra üstümüzden vuran ısıtıcı sıcaklığıyla uyurduk çoğu zaman. Ufak bir rahatsızlık da atlattım hatta. Orta kulak iltihabı oldu, birkaç gün duyma problemi yaşadım ağır şekilde. Ateşli hastalık falan geçti. Hatta 1 ay boyunca bütün bölük öksürdü. Ranzalarda da yazıyordu zaten “hasta olmam deme torun 1 ay öksüreceksin” diye. Cenabet kremlinler öyle de oldu…

Biz teknoloji olarak biraz şanslı yetiştiğimiz için bu hayatımızın her alanına yansıyor. 366. Kısa Dönem adlı facebook grubunda aynı acemi birliğine düşen arkadaşlar olarak tanışıp başka bir grup kurmuştuk. 20 Ocak’ta yerler açıklandığında nitekim bizim teslim olmamıza 46-47 gün falan vardı. Epey uzun bir zaman tanışmak için. Aynı şehirde olanlar oturup çay falan da içmişler. Biz WhatsApp grubundan konuşmuştuk. Oraya gidince de hemen birbirimizi bulup muhabbeti kurduk. Can dostu sistemi vardır askeriyede, eski adıyla badi (buddyden gelir). Birisi Antepli Mehmet diğeri de Urfalı Ahmet abim. Badilerim olsun koğuştaki arkadaşlar olsun on numara insanlardı.

Koğuşlar maksimum 20 kişilik. Gelmeyen illa oluyordu, biz mesela 18 kişiydik. 13 no’lu koğuşa 13. Tim deniyor. Bize göre 3. bölüğün en kral ve komedi timiydik. Efsane eğlenirdik. Diğer koğuşlardan misafirimiz de eksik olmazdı hiç. Yardımlaşma, kardeşlik, abilik ortamı. Elden geldiğince iletişim koparmamaya, hal hatır sormaya gayret ediyorum. Bir yandan da evlenmelerini bekliyorum bekar olanların. Evlensinler de şehir şehir Türkiye’yi gezelim düğün bahanesiyle…

P.s: Ana kucağı, baba ocağı en güzeli ama asker ocağı çok güzel pişirir adamı. Gidip görün…